Hasta Kayıtlarının Tutulmasında Kanuni Dayanaklar Nelerdir?

Öncelikle hastalar ile hekimler arasında kurulan sözleşmenin hukukta vekalet sözleşmesi olarak nitelendirildiğini belirtmek gerekir. Zira bu doğrultuda hekimlerin vekalet sözleşmesinden kaynaklanan hesap verme, kayıt tutma ve arşivleme gibi pek çok yükümlülüğü bulunmaktadır.

Hasta kayıtları, hasta tarafından ya da hasta yakını veya üçüncü kişiler tarafından verilen bilgiler, teşhis ve tedavi faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin aşamalar, tıbbi değerlendirme sonuçları gibi hastalara ilişkin tıbbi verilerin yer aldığı fiziki ya da elektronik ortamda tutulan tüm bilgi ve belgelerdir. Hasta kayıtlarını, sağlık dosyası, tıbbi kayıt, hasta evrakı, tıbbi belge, tıbbi dokümasyon gibi çeşitli ifadeler de karşılamaktadır.

Hasta kayıtlarının tutulması hakkında ülkemizde çeşitli hukuki düzenlemeler mevcuttur. Bu hukuki düzenlemeler şu şekildedir;

Aile Hekimliği Kanunu 5. maddesi; düzenlenmesi öngörülen her türlü rapor, sevk belgesi, reçete ve sair belgelerin aile hekimliğine geçilen yerlerde aile hekimince düzenleneceği belirtilmiştir.

Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği 4. maddesi; aile hekimlerinin sağlık kayıtlarını tutmak ve gerekli bildirimleri yapmakla yükümlü olduğu belirtilmiştir.

Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik 17. ve 27. maddesi; hekimlerin, hastaya ait muayene, teşhis ve tedavi işlemlerini Sağlık Bakanlığı’nca belirlenen esaslara uygun şekilde kaydetmesi gerektiği, protokol defteri ve hasta dosyası tutulması zorunluluğu, tıbbi kayıtların elektronik ortamda tutulabileceği, elektronik ortamda tutulan tıbbi kayıtlar ile bunların yazılı hallerinin tutarlılık göstermesi gerektiği, elektronik ortamda tutulan tıbbi kayıtların saklanması ve gizliliklerinin ihlal edilmesinden mesul müdürün sorumlu olacağı belirtilmiştir.

Hasta Hakları Yönetmeliği 16. ve 17. maddesi; hastaların sağlık durumları ile ilgili dosya ve kayıtları inceleyebileceği, sağlık kurum ve kuruluşları nezdinde bulunan kayıtlarında eksik, belirsiz ve hatalı tıbbi ve kişisel bilgilerin tamamlanmasını, açıklanmasını, düzeltilmesini ve nihai sağlık durumu ile kişisel durumuna uygun hale getirilmesini isteyebileceği belirtilmiştir.

Özel Hastaneler Tüzüğü 29. maddesi; özel hastanelerde tedavi gören hastaların kimlik, doğum yeri, adres, yattığı ve çıktığı tarih, hastalığının tanısı ve çıkıştaki durum bilgilerinin yazılacağı protokol defteri tutulması ile hastalara ait derece kağıdı, tabela, film, laboratuvar raporu ve hastanın izlenmesine yarayan diğer bütün belgelerin de içerisinde yer alacağı hasta dosyalarının tutulması gerektiği belirtilmiştir.

Özel Hastaneler Yönetmeliği 17. maddesi; tıbbi kayıt ve arşiv sisteminin oluşturulması ile tıbbi kayıtların doğru ve düzenli tutulmasından sorumlu olduğu ifade edilmiştir.

Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun 10. maddesi; sağlık ocakları, sağlık evleri, her türlü koruyucu hekimlik hizmetinin hastaların muayene ve tedavisini tutmakla mükellef olduğu belirtilmektedir.

Radyoloji Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun 5. maddesi; röntgen, radiyom veya elektrikle tedavi kurumlarına kabul edilen hastaların protokol defterlerine kaydedilmelerinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.

Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun 72. maddesi; hekimler, diş hekimleri, ebeler ve sağlık personellerinin protokol defteri tutmalarını zorunlu kılmıştır.

Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği ve Yataklı Tedavi Kurumları Tıbbi Kayıt ve Arşiv Hizmetleri Yönergesi 12. maddesi ve 71. maddesi; poliklinikte muayene edilen bütün hastaların kaydedileceği, Ağır, acil ve adli vakaların kuruma başvuru saatlerinin de mutlaka kayıtlarda yer alacağı belirtilmiştir.

Bu yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, hasta kayıtlarının doğru güncel ve eksiksiz tutulması, arşivlenmesi, muhafaza edilmesi serbest çalışan hekimlerin yükümlüğündedir. Buna karşın bir sağlık kuruluşuna bağlı olarak faaliyet gösteren hekimler ise yine hasta kayıtlarının doğru, güncel ve eksiksiz tutulmasından sorumludur; ancak hasta kayıtlarının arşivlenmesinden sorumlu tutulamayacaklardır.

Hasta kayıtlarının arşivlenmesinden sorumlu tutulması gereken ilgili kanuni düzenlemeler uyarınca hastane mesul müdürleri ve hastane tüzel kişiliği olacaktır.

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz üzere, hasta kayıtlarının tutulması vekalet sözleşmesi gereğidir. Hastalara ait kayıtların eksik ve hatalı tutulması vekalet sözleşmesinin ihlalinden doğacak zararın tazminini ve ilgililerin sorumluluğunu doğuracaktır. Şu hususu da belirtmek gerekir ki; hastaların hasta kayıtlarını hekimin fiili olmadan elde etmesi mümkün değildir; bu sebeple olası bir uyuşmazlıkta ispat yükünün hekimde olacağı açıktır.

Av. Mahinur ARPACIOĞLU ÇİMEN


www.eduhukuk.com internet sitesinde yer alan bütün makelele ve içeriklerin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden veya EDU HUKUK’un izin alınmadan kısmen ya da tamamen kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayımlanması ve dağıtılması yasaktır. Hak ihlalinde bulunanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.