Kentsel dönüşüme tabi yapıların belirli işlemlerde vergiden muaf olduğunu Kentsel Dönüşüm Kapsamında Tapu Harç Vergilerinin İadesi başlıklı yazımızda açıklamıştık. İlgili yazıda görülebileceği üzere kentsel dönüşüm kapsamındaki riskli yapılarda birtakım işlemler 6306 sayılı kanun gereği vergiden muaf tutulmuştur. Uygulamada vergi dairelerince bu hususa dikkat edilmeksizin vergilerin tahakkuk ettirilerek tahsili yoluna gidildiği görülebilmektedir. Ancak bu durum açıkça kanuna aykırı olup, kanun gereği muaf tutulan vergilerin vergi dairelerince tahsil edilmeye çalışılmasında hiçbir hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Bu yazımızda kentsel dönüşüm kapsamında riskli yapının yıkılarak yeniden yapılması sonrasındaki ilk satışın 6306 sayılı kanun gereğince vergilerden muaf tutulmasına rağmen Vergi Dairesince verginin kanuna aykırı şekilde tahsiline yönelik işlemin iptali ile ödenen vergi miktarının iadesi talebiyle vergi mahkemesinde açılmış olan davayı inceleyeceğiz.

Dava Konusu Olay

Davacının müteahhit olarak inşasını yaptığı taşınmazın bağımsız bölümünün satışı sırasında tahsil edilen tapu harcının iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikâyet başvurusunun reddine dair işleminin iptali ve ödenen tapu harcının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.

İnceleme

  1. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 122. Maddesinde mükelleflerin vergi işlemlerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri belirtilmiştir. Aynı kanunun 124. Maddesinde de düzeltme isteminin reddedilmesi halinde şikâyet yoluyla Maliye Bakanlığı’na başvurulabileceği belirtilmiştir. 213 Sayılı VUK madde 116 ve devamı maddelerinde vergi hatalarının ne olduğu düzenlenmiş, açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması mevzuda hata olarak tanımlanmış, vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınması da mükellefiyette hata olarak tanımlanmıştır. Görüleceği üzere müstesna tutulan işlemlerde yapılan tahsilatların vergi hatası kapsamında yer aldığı ve vergi hatalarında ilgili vergi dairesine düzeltme isteminde bulunulabileceği bu istemin reddi halinde de Hazine ve Maliye Bakanlığı’na şikâyet yolu ile başvurulabileceği anlaşılmaktadır. Yapılan düzeltme isteminin cevapsız kalması nedeniyle şikâyet yolu ile yapılan başvuruların uygun olduğu görülmekte bu başvuruların cevapsız kalarak zımnen reddedilmiş sayıldığı bunun üzerine vergi mahkemesinde dava açma yoluna başvurulmasının usule ve kanuna uygun olduğu görülmektedir. 
  2. 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 57. Maddesi ve 4 sayılı tarifeye göre gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabında emlak vergisi değeri üzerinden nispi harç ödeneceği belirtilmiştir. Dolayısıyla gayrimenkullerin satışı harca tabidir. Ancak bunun bir istisnasını ise 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun oluşturmaktadır. İlgili kanunun 7. Maddesinin 9. Fıkrasında bu kanun kapsamındaki uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların işi yüklenen müteahhit, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve bunların iştirakleri tarafından gerçekleştirilecek ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemlerinin harçtan muaf olduğu belirtilmiştir. Buna göre dava konusu olayda yapının 6306 sayılı kanun kapsamında riskli yapı olarak belirlendiği, taşınmaz üzerinde inşa edilen yeni yapının ilk satışının işi yüklenen müteahhit tarafından yapıldığı, bu işlemlerin yukarıda belirtilen kanun kapsamında olduğu ve bu satış işlemenin tapu harcından muaf olduğu anlaşılmaktadır.

Karar

İlgili Vergi Mahkemesince;

  • Dava konusu olayda riskli yapıların yeniden inşası sonrasında müteahhitçe yapılan satış işlemlerinin ilk satış işlemi olması ile bu işlemin yasa ile harçtan müstesna tutulduğu,
  • Müstesna tutulan işlemlerde yapılan tahsilatların vergi hatası kapsamında yer aldığı
  • Bunların iadesi için düzeltme şikâyet yoluna başvurulabileceği
  • Riskli yapı kapsamında yeniden inşa edilen yapıda yer alan bağımsız bölümünün satışı sırasında davacı adına tahakkuk ettirilerek tahsil olunan tapu harcının iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikâyet başvurusunun zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı tespitleri yapılmıştır.

Kararının sonuç bölümünde “düzeltme şikâyet başvurusunun reddine dair işleminin iptali ile haksız olarak tahsil edilen tapu harcının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine” ifadesine yer verilerek davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.