Kripto Paralar

Kripto paralar; blockchain adı verilen teknolojiyi kullanarak, bütünüyle dijital ortamda yaratılan, fizikî dünyada karşılığı olmayan türlerdir. Merkezî bir sisteme veya hiçbir ulusal para birimine bağlı değillerdir.[1] Kripto paralar merkezi bir otoriteye bağlı olmaksızın tamamıyla dijital ortamda ortaya çıkan ve günümüzde son derece yaygınlaşan bir değerdir.

Kripto para birimleri merkezî olmayan, kamu otoritesi ve kontrolü dışında yer alan kişiler veya kuruluşlar tarafından varlıkları sürdürülen ve isteyen herkesin kimliğini gizleyerek katılabildiği ve herhangi bir engel ve denetime maruz kalmadan para hareketleri gerçekleştirebildiği sistemlerdir.[2]

Kripto paraların içerisinde en öne çıkanı ise bitcoindir. Bitcoin bir kripto para birimidir. Dolayısıyla belli bir otorite tarafından düzenlenmemekte ve para transferleri herhangi kurum tarafından takip edilememektedir.

Dolayısıyla alım satımının kolay olması, masrafsız ve kolay transfer akışı gibi olumlu yönleriyle beraber bitcoinlerin karşılığı için güvence verilmemesi ve henüz yasal çerçevesinin tam oluşmaması gibi olumsuz yönleri de mevcuttur. Yasal belirsizlik; sahtecilik riski ile şeffaflığın az olması kişilerin korunması konusunda bazı kırılganlıklar yaratabilmektedir.

Hukukumuzdaki Durumu

Kripto paraların kullanıldığı ve yaygınlaştığı göz önüne alındığında bu paraların hukukî niteliklerini tespit etmek ve hukukî bir düzenlemeye bağlayarak işlem güvenliğini sağlamak gerekmektedir. Ancak gerek ülkemiz hukukunda gerek yabancı devletlerin hukukunda henüz bitcoin gibi kripto paraların hukuki çerçevesi tam olarak oluşturulmamıştır.

Hukukumuzda bitcoin gibi kripto paralar ne para olarak ne de elektronik para olarak kabul görmektedir. Dolayısıyla henüz herhangi bir yasal dayanağı bulunmamaktadır. Ancak bunlara yönelik yasaklayıcı düzenlemeler de bulunmamaktadır. Bununla beraber birtakım idari kurum/kuruluşlarca kripto paralara ilişkin basın açıklamaları ve duyurular yapılmıştır.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun 2013/32 sayılı basın açıklamasında herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence verilmeyen bir sanal para birimi olarak bilinen Bitcoinin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla Kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmediğine, bu nedenle de Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi mümkün görülmediğine yönelik açıklama yapılmıştır. Açıklama da ayrıca piyasa değerinin aşırı oynak olabilmesi, dijital cüzdanların çalınabilmesi, kaybolabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi gibi risklerin olduğu ve söz konusu paralar ile gerçekleştirilen işlemlerde tarafların kimliklerinin bilinmemesinin bu paraların yasadışı faaliyetlerde kullanılması için uygun bir ortam yarattığına dair uyarıcı açıklama yapılmıştır.

Hazine Müsteşarlığı ise 11 Ocak 2018 tarihli basın açıklamasında kripto paraların risklerine yönelik bilgilendirmede bulunmuştur. İlgili açıklamada kripto paralarının ülkemizde yasal bir dayanağının bulunmadığı ve bu kapsamda gerçekleştirilen işlemlerin herhangi bir resmi otoritenin güvencesi altında olmadığı belirtilerek kripto paralar ile işlem yapan kişilerin herhangi bir zarara uğramamaları için dikkatli olmaları konusunda uyarı yapılmıştır. İlgili açıklama bu yönüyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun 2013 yılındaki açıklaması ile paralellik göstermektedir. Ancak müsteşarlığın açıklamasında farklı olarak ‘’ülkemizde yasal bir dayanağı olmayan kripto paralara ilişkin düzenlemelerin geliştirilmesi için bir çalışma grubunun oluşturulmasına karar verilmiştir.’’ denilerek kripto paraların büyüyen hacminin farkına varıldığı ve bu paralara yönelik düzenlemeler için adımların atılmaya başlandığı görülmektedir.

Gelir İdari Başkanlığı’nın 33826 sayılı 23.09.2020 tarihli Özelgesinde murisin internet üzerinden bitcoin alım satımı ve transferi işini yapan …. A.Ş kullanıcı olduğu ve şirketin sisteminde kayıtlı bulunan hesapta 0.40420899 adet bitcoin bulunduğu bu bitcoinlerin ölüm tarihi itibariyle 20.540,30 TL olduğu belirtilerek bu varlığın karşılığının mirasçılara ödenmesinin veraset ve intikal vergisi yönünden değerlendirilmesi talep edilmiş buna yönelik olarak mirasçılara bitcoin varlığı karşılığında ödenecek tutarın veraset ve intikal vergisi yönünden değerlendirilmesi hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Özelgenin sonuç kısmı şöyledir;  ‘’Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, muris …’ya ait …A.Ş. hesabında bulunan Bitcoin varlığının toplam değerinin mirasçılar tarafından veraset ve intikal vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi ve tahakkuk edecek verginin ödenmesi halinde ilişik kesme belgesinin verilmesi gerekmekte olup, mirasçılarca beyanname verilmemesi durumunda ise daha sonra ödenecek vergiye mahsuben … A.Ş. tarafından (yüzde beş) %5 oranında tevkifat yapıldıktan sonra kalan miktarın mirasçılara ödenmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, tevkif edilen paranın en geç bir hafta içinde en yakın vergi dairesine yatırılması ve durumun tarha yetkili vergi dairesine bildirilmesi gerektiği tabiidir.’’

Ayrıca 2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planı’nda blokzincir tabanlı dijital merkez bankası parasının uygulamaya konulacağı belirtilmiştir. Bu durum bitcoinlerin hukuki durumunu oluşturmaktan ziyade gelişen teknolojiye ayak uydurularak merkezi bir otorite tarafından günümüz şartlarına uygun olarak dijital para oluşturulmaya çalışıldığına bir işarettir.

Görülmektedir ki bitcoin gibi kripto paralara karşı bir kavrayış içerisinde olunduğu ve hukuki anlamda henüz herhangi bir düzenlemelerin bulunmamasına karşın artık yavaş yavaş bunlara yönelik adımların atılmaya başlanacağı düşünülmektedir. Ancak şu aşamada merkezi otoritelerce kripto paralara direkt müdahale edilmek yerine kullanıcıların ve yatırımcıların dikkatini risklere çekerek uyarma yöntemleri tercih edilmektedir.


[1] İlker Mete Özsoy, KRİPTO PARA VARLIKLARININ CEBRÎ İCRA YOLU İLE HACZİ , ANKARA, 2019    

[2] Erdal DURDU, KRİPTO PARA BİRİMİ OLARAK BITCOIN VE CEZA HUKUKU, Yüksek Lisans Tezi GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU HUKUKU ANABİLİM DALI, Ağustos 2018