6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55’inci maddesine göre kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, ya 15 gün içinde borcunu ödeyecek ya da ödemediği takdirde aynı süre içerisinde mal bildiriminde bulunacaktır. Ödeme emrine karşı dava açan borçlunun mal bildiriminde bulunmasının gerekip gerekmeyeceği konusunda ihtilaflar bulunmaktadır.  

Bir görüşe göre İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre davaya bakan idari yargı yerince yürütmenin durdurulmasına karar verilmedikçe kamu borçlusu halen borcunu ödemek veya mal bildiriminde bulunmak zorundadır.[1]

6183 Sayılı Kanun’un 58. maddesine göre, borcun tamamına bu madde gereğince vaki itirazların tamamen veya kısmen reddi halinde borçlu ret kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir. Borcun bir kısmına karşı vaki itirazlar mal bildiriminde bulunma müddetini uzatamaz. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 11.10.1994 tarihli kararına göre ödeme emrine süresinde itiraz eden sanığın mal bildiriminde bulunma zorunluluğu olmadığı yönündedir.[2] 

Rençber’e göre ise 6183 Sayılı Kanun’un 58. maddesine göre ödeme emrine itiraz halinde yürütmenin durdurulması kararına gerek olmadan mal bildiriminde bulunma zorunluluğunun ortadan kalkacağı şeklinde yorumlamak gerektiğini ancak kendisine göre bu hükmü yerinde bulmadığını ifade etmiştir. Ödeme emrine karşı açılan dava sırasında yürütmenin durdurulması kararı verilmediği müddetçe takip işlemleri süreceğinden haciz işlemi yapılabilecektir ve yapılacak bu haciz işlemlerinde mal bildiriminin hem idare hem borçlu açısından sağladığı avantajlardan yararlanılamayacağı hususunu belirtmiştir.[3]

Sonuç olarak kanaatimizce 6183 Sayılı Kanun’un 58. maddesindeki ‘’borcun tamamına bu madde gereğince vaki itirazların tamamen veya kısmen reddi halinde, borçlu ret kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir’’ hükmüne dayanılarak ödeme emrine karşı dava açılması durumunda borçlu mal bildiriminde bulunmak zorunda değildir. Ancak itirazın tamamen veya kısmen reddi halinde borcuna yetecek mal varlığı kadar mal bildiriminde bulunmak mecburiyetinde olacaktır.


[1] Turgut Candan, açıklamalı amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanun

[2] Yargıtay 8 CD 1994/9422 E. 1994/11020 K. 11.10.1994 tarihli karar

[3] Altan Rençber, Vergi İcra Hukukunda Ödeme Emri, İstanbul 2014, s.90