Ölüme bağlı tasarruf ile bir kazandırma yapıldığında, üzerinde tasarrufta bulunulmamış tereke -ki bu kısma artık tereke denmektedir. Mirasçılar arasında yasal miras paylarına göre paylaştırılmakta ve eğer bu paylaştırma sonucunda, saklı paylı mirasçılar, saklı paylarını elde edemezlerse tenkis davası açmaktadırlar. Örneğin Ali ve Buse isminde iki çocuğu olan mirasbırakanın terekesi 200.000 TL ise ve mirasbırakan Ceyhan isimli kişiye 140.000 TL tutarında bir kazandırmada bulunmuşsa, yasal mirasçı ve aynı zamanda saklı paylı mirasçı olan çocukları Ali ve Buse, kalan 60.000 TL'sını aralarında yarı yarıya paylaşırlar. Ali ve Buse'nin her birinin saklı payı 50.000 TL olduğu için, artık terekeden elde edemedikleri 20.000 TL için ayrı ayrı Ali'ye karşı tenkis davası açarlar.

Eğer ölüme bağlı tasarruf, saklı paylı mirasçılar lehine yapılmış bir kazandırma niteliğinde ise yani yukarıdaki örneğimizde 140.000 TL tutarındaki tasarruf, mirasbırakanın çocuğu, saklı paylı mirasçı olan Ali lehine yapılmışsa, yasada doğrudan bir düzenlemenin de bulunmaması nedeniyle artık terekenin paylaşılması sorunu ortaya çıkmaktadır. Bazı yazarlar, yukarıda olduğu gibi kalan 60.000 TL'nin yine Ali ve Buse arasında yarı yarıya paylaşılıp, Buse'nin karşılanamayan saklı payı için Ali'ye karşı tenkis davası açması gerektiği sonucuna ulaşmakta, bazı yazarlar ise Ali'ye yapılan kazandırmadan onun saklı payının karşılandığı düşüncesinden hareket ederek kalan 60.000 TL'sının 25.000 TL'sını saklı payının karşılanması için Buse’ye verileceğini söylemektedirler.

Tenkis Davası 

Mirasbırakanın saklı payı ihlal eden ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmalarının yasal sınıra indirilmesi amacıyla açılan davaya tenkis davası denilmektedir . 

Medeni Kanunun 560. maddesinde "Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler" hükmü yer almaktadır. Bu hüküm incelendiğinde tenkis davasının açılabilmesi için iki koşulun gerçekleşmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Birincisi, mirasbırakanın yapmış olduğu kazandırmalarla tasarruf özgürlüğünü aşmış olması, ikincisi ise saklı paylı mirasçının saklı payının karşılığını elde edememiş olmasıdır.

1-Mirasbırakan tarafından yapılan kazandırmalarla tasarruf özgürlüğünün aşılması, mirasbırakanın, ölümü anındaki malvarlığının durumuna ve saklı paylı mirasçılarının yakınlık derecesine göre, kanunun kendisine tanımış olduğu miktardan daha fazla kazandırmada bulunması halinde gündeme gelir. Örneğin; mirasbırakanın Ali, Buse ve Ceyhun adında üç çocuğu varsa ve ölümü anında malvarlığında 300.000 TL bulunuyorsa ve mirasbırakan yaptığı bir ölüme bağlı tasarruf ile D'ye 200.000 TL bırakmışsa, mirasbırakan tasarruf özgürlüğünü ihlal etmiş demektir. (TMK m. 505, 506) Zira Ali, Buse ve Ceyhun, mirasbırakanın saklı paylı mirasçılarıdır ve mirasbırakan, malvarlığının sadece 1/2'si için yani 150.000 TL için kazandırmada bulunabilir. Mirasçının saklı payını elde edememiş olması, mirasbırakan tarafından tasarruf özgürlüğünün aşılmasından değil de başka başka bir sebepten, örneğin üçüncü bir kişinin veya birlikte mirasçıların tereke içinde bir malı gasp etmelerinden veya iade etmekten kaçınmalarından ileri geliyorsa, tenkis davası açılamaz. Bu hallerde, yerine göre paylaşma, alelade veya miras sebebiyle istihkak davalarından birinin açılması gerekir.

 2-Tenkis davasının açılabilmesinin ikinci koşulu saklı paylı mirasçının saklı payının karşılığını elde edememiş olmasıdır. Saklı paylı mirasçının saklı payına karşılık gelen miktarı, mutlaka yasal mirasçı sıfatıyla elde etmiş olması şart değildir. Mirasbırakan, bu miktarı, ona kanunun öngördüğü diğer yollardan da bırakabilir. Örneğin, saklı payın ölüme bağlı veya sağlararası bir kazandırma ile sağlanmış olması halinde durum böyledir. Saklı paylı mirasçı, elde ettiği kazandırmayı saklı payına mahsup etmek zorunda olduğundan, bu halde de tenkis davası açılamaz (TMK m. 560, 561). Yukarıdaki örneğimizde eğer 200.000 TL tutarındaki ölüme bağlı kazandırma Ali'ye yapılmışsa, Ali, saklı payı olan 50.000 TL'sini kendisine yapılan kazandırmadan elde ettiğinden tenkis davası açamaz. 

Esasında, saklı payın ölüme bağlı veya sağlararası bir kazandırma ile sağlanmış olması halinde, saklı paylı mirasçının elde ettiği kazandırmayı saklı payına mahsup etmek zorunda olduğu TMK m. 560'da açık bir şekilde belirtilmiş değildir. Ancak öğretide hakim görüş, maddede yer alan "saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar" ifadesinden hareketle, mirasbırakandan ölüme bağlı veya sağlararası bir kazandırma alan mirasçının bunu saklı payına mahsup edeceğini kabul etmektedir. TMK m. 561'de yer alan ve saklı pay sahibi mirasçılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tassarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmaların onların saklı paylarını aşan kısmının orantılı olarak tenkise tabi olacağı hükmü de bu görüşü desteklemektedir. 

Tenkisin Gerçekleştirilme Şekli 

Mirasbırakanın yapmış olduğu ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaları ile tasarruf özgürlüğünü aşıp aşmadığının belirlenebilmesi için kazandırmaların miktarı ile terekeden tasarruf oranına isabet eden miktarı karşılaştırmak gerekmektedir. Tasarruf oranının miktar olarak hesaplanması, terekenin tespit ve değerlendirilmesine bağlıdır. Mirasbırakandan mirasçılara intikal eden bir malvarlığı olan terekenin tespiti için terekenin aktif ve pasifinin hesaplanması gerekmektedir. 

Terekenin aktif kısmı mirasbırakanın ölümü anında fiilen bırakmış olduğu malvarlığına dahil değerlerden oluşur. Bunlara tereke mevcudu da denilmektedir. 

Tasarruf oranının miktar olarak belirlenebilmesi için bu şekilde tespit edilen terekenin değerlendirilmesi gerekir. TMK m. 507/I, tereke mevcudunun değerlendirilmesinde, mirasbırakanın ölüm anının esas alınacağını öngörmektedir. Mirasbırakanın ölümü gününe göre değerlendirilerek elde edilen miktardan bazı kalemlerin (tereke pasifinin) çıkarılmasıyla terekenin safi, net mevcudu tespit edilir. Çıkarılacak değerler, mirasbırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazımı giderleri ile mirasbırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleridir (TMK m. 507/II).

 Terekenin safi mevcudunun tespiti işlemiyle tasarruf oranının hesabına esas tereke bulunmuş olmaz. Çünkü, Medeni Kanunumuz, bazı kalemlerin de, bu anlamda tenkise tabi kazandırmaların (TMK m. 565) ve ölüme bağlı sigortaların satın alma değeri -iştira kıymetlerinin- TMK m. 567'de terekeye ilavesini öngörmüştür. Bunların yanında TMK m. 669 uyarınca denkleştirmeye tabi kazandırmaların da terekeye eklenmesi gerekir. Gerek terekenin mevcudunun değerlendirilmesi, gerek tenkise tabi kazandırmalarla ölüme karşı sigortaların satın alma değerlerinin terekeye ilavesi, kalemlerin fiilen veya aynen paraya çevrilmesi veya terekeye iade edilmesi yoluyla değil, bir hesaplama işlemi ile (varsayımsal olarak) gerçekleşir. Mirasbırakanın vasiyet veya miras sözleşmesi yoluyla yapmış olduğu ölüme bağlı kazandırmalar, ancak mirasbırakanın ölümü anından itibaren hüküm ifade ettiklerinden, mirasın açıldığı anda tereke mevcudu içinde yer alırlar. Bu nedenle bunların terekeye eklenmesine gerek bulunmamaktadır. 

Tereke ile saklı paylar toplamı arasındaki fark tasarruf oranını oluşturur. Dolayısıyla tasarruf oranının hesaplanabilmesi için tereke tutarının belirlenmesi yeterli değildir; ayrıca, saklı paylar toplamının da bulunması gerekir. Saklı pay, saklı pay sahibinin yasal miras payının belirli bir oranı olduğuna göre, her şeyden önce mirasa katılan saklı paylı mirasçıların yasal miras paylarının belirlenmesi gerekir. Bu paylar bulunduktan sonra, TMK m. 506 yardımıyla her mirasçının saklı payı elde edilir ve bunlar birbiriyle toplanır. Bu toplam terekenin bir oranını oluşturduğundan, tereke tutarına oranlanır ve sonuçta saklı payın rakam olarak miktarı elde edilir. Bu rakam tereke tutarından çıkarıldıktan sonra geriye kalan değer, meblağ olarak tasarruf oranını ifade eder. 

Örneğin, mirasbırakanın terekesinin mevcudu 400.000 TL, borçları 50.000 TL, tenkise tabi sağlararası kazandırmaları 500.000 TL ise ve saklı paylı mirasçı olarak iki çocuğunu bırakmışsa, hesaplama şu şekilde yapılır. Safi tereke 350.000 TL'dır. Terekeye eklenecek değerler 500.000 TL'dir. Dolayısıyla tasarruf oranı ve saklı payın hesaplanmasına esas alınacak tereke tutarı 850.000 TL'dir. Saklı paylar toplamı terekenin 1/2'sidir. Tasarruf oranı da terekenin 1/2'sidir. Rakam olarak saklı paylar toplamı 425.000 TL'dir. Bu miktar, üzerinde tasarrufta bulunulmamış terekeden karşılanamamaktadır. Dolayısıyla sağlararası tasarruf tenkis edilecektir.

 Son olarak tenkise tabi birden fazla ölüme bağlı veya sağlararası kazandırma varsa tenkisin nasıl gerçekleştirileceği hakkında, Medeni Kanunumuzun 561, 563 ve 570. maddelerinde düzenleme bulunmaktadır. Tenkiste ilk sırayı mirasbırakanın ölüme bağlı tasrrufları alır (TMK m. 570/I). Ölüme bağlı tasarruflar hangi tarihte yapılırsa yapılsın, sonuçları aynı anda (mirasbırakanın ölümü anında) gerçekleştiğinden kural olarak hepsi birlikte ve orantılı tenkise tabi olurlar (TMK m. 561, 563/I). Sağlararası kazandırmalarda ise kazandırmanın tarihi esas alınır ve en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere yapılır (TMK m. 570/I)

Av. Hasan YURDAKUL