Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/4 Esas 2020/1 Karar numaralı 19.06.2020 tarihli kararı

KONU

Sigorta Tahkim Komisyonunca verilen kararların temyiz kanun yoluna mı yoksa istinaf kanun yoluna mı tabi olduğu hususunda görüş ayrılıklarının ve farklı uygulamaların olduğu belirtilerek içtihatların birleştirilmesi talep edilmiştir.

Yargıtay Daireleri Arasındaki Görüş Farklılıkları

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesinde itiraz hakem heyeti kararlarına karşı temyiz kanun yoluna gidilebileceğinin yer alması ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilecek kararlar arasında hakem kararı veya itiraz hakem heyeti kararlarına yer verilmemesi nedeniyle itiraz hakem heyeti kararlarına karşı temyiz kanun yoluna başvurulacağı kanaatindedir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ise görüşünde kısaca, iki dereceli yargılama sistemi içerisinde bölge adliye mahkemeleri tarafından ikinci derece olarak yargılama yapılması ve ancak bu karara karşı başvurulması halinde temyiz incelemesi yapılması gerektiğini belirtmiştir.

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararının devamında öğretideki farklı görüşlere yer verilmiş ve gerekçe bölümüne geçilmiştir. İlgili içtihat kararının gerekçesinde kanun koyucunun Sigorta Tahkim Komisyonu’nu kurmasındaki amacının, uyuşmazlıkların basit ekonomik usul, hızlı çözüme kavuşturulması ve zarar görenlerin sigorta şirketlerinin insafına bırakılmayarak uyuşmazlıkların bir an önce tatmin edici şekilde çözümlenmesi olduğu belirtilmiş ve Sigortacılık Kanunu’nun ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun düzenlemelerine yer verilmek suretiyle HMK’da istinaf kanun yolunda hakem kararlarının iptali nedenleri olarak öngörülen nedenler ile Sigortacılık Kanununda düzenlenen temyiz nedenlerinin farklı olması karşısında kanunların çatışacağı ve hangi hükümlerin uygulanacağı sorununun ortaya çıkabileceği belirtilmiştir. Ayrıca sigorta tahkiminin genel karakteristik yapısı, kapsamı, işleyişi, öngördüğü kurumlar bakımından da HMK’nın 407. Ve devamı maddelerinde düzenlenen iç tahkimden farklı olduğu belirtilmiştir.

Anılan kararın gerekçesinde kısaca HMK’nın genel kanun, Sigortacılık Kanunu’nun ise özel kanun olduğu ve istinaf kanun yoluna gidilmesi durumunda dört aşamalı bir inceleme oluşacağı bu durumunda kanun koyucunun amaçladığı sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların hızlı, çabuk, ekonomik bir şekilde işin uzmanlarınca çözümü imkan ve ihtimalinin ortadan kaldıracağı ve kanun koyucunun istinaf kanun yolunu kasten ve özellikle devre dışı bıraktığı, kendi özel itiraz ve temyiz sistematiğini kurduğu belirtilmiştir. Bu dururumun istisnai bir düzenleme olan, öğretide ‘’atlamalı temyiz’’ olarak isimlendirilen istinaf incelemesi yapılmadan doğrudan temyize tabi işlere örnek gösterileceği belirtilmiştir.

Sonuç

Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin bölge mahkemelerinin faaliyete başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra itiraz üzerine verilen kararlarının temyiz kanun yoluna tabi olduğuna dair 19.06.2020 tarihinde yapılan görüşmede üçte ikiyi aşan oy çokluğu ile karar verilmiştir.

Bu içtihat kapsamında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf kanun yoluna gidilmeden doğrudan temyiz kanun yoluna gidilecektir.