Genel Olarak

Malvarlığının azalması, aktifin azalması ile meydana gelebileceği gibi pasifin artması ile de meydana gelebilir. Pasifin artması ile oluşan zararın güvence altına alınması da sorumluluk sigortaları ile sağlanmaktadır.

Sorumluluk sigortası Türk Ticaret Kanunu’nun 1473 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat ödeyecektir. Sorumluluk sigortası gereğince sigortalı, sigorta ilişkisinin dışındaki bir kişiye ödeme yapmak zorunda kalan kişidir.

Sorumluluk sigortası üçüncü şahıs lehine de kurulabilir. Üçüncü şahıs lehine sorumluluk sigortası hukuki niteliği itibarıyla bir üçüncü kişi yararına sözleşmedir. Burada üç sıfatın söz konusu olduğu bir sigorta ilişkisi meydana gelmektedir.

Sözleşme ile Kurulan Üçüncü Şahıs Lehine Sorumluluk Sigortası

Sigorta ettiren üçüncü şahsın menfaatini sigorta ettirebilir. Bu durumda sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalı üçüncü şahsa aittir. Sigortalı aksine sözleşme olmadıkça sigortacıdan tazminat ödemesi talebinde bulunabilir ve onu dava edebilir. Üçüncü şahıs lehine sorumluluk sigortası kurulduğunda sözleşmeyi yaparak prim ödeme borcu altına giren sigorta ettiren ile güvence elde eden sigortalı iki farklı şahıstır. Böylece sigorta ettiren ile sigortalı sıfatlarının ayrılması söz konusudur.

Kanundan Doğan Üçüncü Şahıs Lehine Sorumluluk Sigortası

Kanunda düzen bazı durumlarda, sigorta ettiren tarafından kurulan sigorta sözleşmesi başka kişilerin sorumluluğunu da güvence altına almaktadır.

Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. maddesinin 2. fıkrası uyarınca “Sigorta, sigortalının işletmesi ile ilgili sorumluluğu için yaptırılmışsa, sözleşmede aksine hüküm yoksa bu sigorta, sigortalının temsilcisi ile işletmenin veya işletmenin bir kısmının yönetiminde, denetiminde ve işletmede çalıştırılan kişilerin sorumluluğunu da karşılar. Bu durumda sigorta bu kişilerin lehine yapılmış sayılır.” şeklindedir. Ancak bu bir emredici hüküm olmadığından taraflar sigorta güvencesinin yalnızca sigortalının kendi sorumluluğunu kapsadığını belirleyebilirler.

Sigorta Ettiren ile Sigortacı Arasındaki İlişki

Sigorta ettiren ile sigortacı, üçüncü şahıs lehine kurulan sigorta sözleşmesinin taraflarıdır.

Sigortacı ve Sigorta Ettirenin Yükümlülükleri

Sigortacının yükümlülükleri,

  • Rizikoyu taşıma yükümlülüğü
  • Aydınlatma yükümlülüğü
  • Sigorta poliçesini verme yükümlülüğü

Sigorta ettirenin yükümlülüğü,

  • Prim ödeme yükümlülüğü
  • Beyan yükümlülüğü

Sigorta Ettiren ile Sigortalı Arasındaki İlişki

Sigorta ettiren sigorta sözleşmesini sigortalı lehine yaparak üçüncü bir şahsın menfaatini sigorta güvencesi altına almaktadır. Ancak üçüncü kişinin başlangıçta belirtilmesi zorunlu değildir. Bu kişi daha sonradan belirtilebileceği gibi istisnai haller dışında değiştirilmesi de mümkündür. Sözleşmede sigortanın kimin menfaatine yapıldığı açık bırakılmışsa bu halde bu sigortanın üçüncü şahıs için yapıldığı anlaşılabilir.

Sigortalı üçüncü şahıs sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Bu sebeple sigortalının sorumluluk sigortası sözleşmesine izin veya icazet vermesi gerekmez. Ancak üçüncü şahıs kendi lehine yapılan sözleşmedeki edimi reddetme hakkına sahiptir.

Sigortacı ile Sigortalı Arasındaki İlişki

Sigortalı sigorta sözleşmesine taraf olmamasına rağmen, kanunun sigorta ettirenin bilgisine ve davranışlarına hukuki sonuç bağladığı hallerde sigortadan haberi olması şarttır. Bununla birlikte sigortalının bilgisine ve davranışlarına hukuki sonuç bağlanmaktadır.

Türk Ticaret Kanunu’nun “Halefiyet” başlıklı 1481. maddesinin 1. fıkrası uyarınca “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.”

1481. maddenin 3. fıkrası uyarınca da “Sigortalı veya zarar gören, birinci fıkra gereğince sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur.”

Sorumluluk sigortasında sigortacının sigortalısına rücu etme imkanı olmamasına rağmen halefiyetin öngörülmüş olmasının amacı hükmün gerekçesinde belirtilmiştir. Buna göre sigortacının rücu talepleri sigortalıyla birlikte müteselsil sorumluluğu olan kişilere karşı mevcuttur.