VEKALETNAMENİN KÖTÜYE KULLANILMASI, TAPU İPTAL VE TESCİL

Kendisini emlakçı olarak tanıtan veya gerçekten emlakçı olan bazı kişilerin ev sahiplerini dolandırdığına şahit oluyoruz. Ev sahipleri evlerinin satışının yapılması için noterden emlakçılara satış vekaleti verebilmektedirler. Vekil olan bu kişiler vekaleti kullanarak kendi menfaatlerine olan satışları yapabilmektedirler.

Örneğin; A kişisinin 500.000 TL değerinde bir evi olduğunu düşünelim. A kişisi bu evi satabilmesi amacıyla B kişisine vekaletname versin.

B kişisi aldığı bu satış vekaletnamesi ile evin satış işlemlerini yapabilecektir. Bu noktada B kişisi dilerse evi tapuda 200.000 TL’ye satabilecektir. Bu durumda vekaleti veren A kişisi zarara uğrayacak ve zararının giderilmesi için bir şeyler yapması gerekecektir.

Noterden taşınmaz satış işleminin yapılabilmesi için verilen vekaletnamelerde şu ifadeler geçer;

“Dilediği kimseye, dilediği fiyata satış yapabilir.”

Burada B kişisinin 200.000 TL’ye satış yapabileceği düşünülebilir. Ancak Kanun ve Yargıtay içtihatlarında zarara uğrayan tarafın lehine hükümler bulunmaktadır.

TBK 506/2: “… Vekil, üstlendiği iş ve hizmetleri, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür…” 

https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6098.pdf

Vekalet sözleşmesinde işlemi yapacak olan tarafın vekil edene karşı sadakat ve özen borcu en önde gelen borcudur. Bu borcuna karşı hareket edemez. Aksi durumda kişiler hukuki haklarını aramalıdırlar.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin, Esas:2003/1082, Karar:2003/2988, 18.03.2003 Tarihli Kararında: 

“… Vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. Borçlar Kanunu’nda sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 390/2 maddesinde “vekil, müvekkiline karşı vekaleti hüsnüniyetle ifa ile mükelleftir…” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur.’’

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin, Esas:2013/17072, Karar: 2003/2988, 10.02.2014 Tarihli Kararında:

“Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu gözardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez.

https://www.yargitay.gov.tr/

Okuduğumuz kararlarda ve mevzuat hükümleri yeterince açıktır. Taşınmaz, ev satışı için satış vekaletnamesi ile yetkilendirilen kişinin ev sahibinin, tapu sahibinin menfaatine aykırı hareket etmemesi gerekmektedir. Aksi halde zarara uğrayan tapu ve ev sahipleri açacakları bir tapu iptal ve tescil davası ile tapularını geri alabilirler veya zararlarının giderilmesini talep edebilirler.

Tapu iptal ve tescil davalarında önemli bir nüans ise şudur; Tapusu, evi zararlı bir satışla elinden çıkan kişinin bir an önce harekete geçmesi gerekmektedir. Çünkü tapu siciline iyiniyetle güven korunur. Bu noktada emlakçının (vekaletname ile yetkilendirilen ve satışı gerçekleştiren kişi) satışı yaptığı kişinin iyiniyetli bir üçüncü kişi olmadığının ispatlanması gerekir. Satış yapılan üçüncü kişi vekil sıfatıyla hareket eden kişinin ortağı akrabası ve yakınıysa üçüncü kişinin iyiniyetli olmadığının ispatı kolay olacaktır.

Ancak satışı alan üçüncü kişinin yapacağı bir ikinci satış işlemi ile tapu olaylarla hiç ilgisi olmayan iyiniyetli bir üçüncü kişiye geçerse bu noktada mahkeme tapunun iadesini sağlamayacaktır. Burada kötüniyetli kişilerin mülkiyetindeyken hızlı hareket etmek ve tapunun üzerine mahkemeden bir an önce tedbir konulmasını sağlamak gerekmektedir.

Mahkemede açılacak tapu iptal ve tescil davasının tedbir talepli açılması önemlidir.