Genel bütçeye, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri yükümlerin tarh, tahakkuk, tahsil işlemlerinden ve bunlarla ilgili zam ve cezalardan doğan uyuşmazlıklarının çözümünde genel ilke vergi mahkemesi nezdinde dava açılmasıdır.

Ancak Vergi Usul Kanunu’nda birtakım idari başvuru yolları da öngörülmüştür.

Vergilendirme işleminden doğan anlaşmazlık, bir hukuki ihtilaftan değil de, maddi hatadan kaynaklanmakta ise, yasa koyucu pahalı ve uzun olan bu dava yolundan ayrı olarak Vergi Usul Kanununun 116. ila 126. maddelerinde vergi literatüründe "Düzeltme ve Şikayet Müessesesi" denilen bir idari başvuru yolu düzenlenmiştir. Bu yola başvurulabilmesi için ortada bir hukuki ihtilaftan ziyade, Vergi Usul Kanununun sözü geçen maddelerinde yazılı olan "vergi hatası"nın bulunması gerekmektedir.

Vergi hatası türlerinden birini yapısında taşıyan sakat bir vergilendirme işlemine karşı beş yıllık zamanaşımı süresi içinde kalmak koşuluyla, bu hata, vergi dairesince re'sen ya da yükümlünün başvurusu üzerine düzeltilebilir. Düzeltme başvurusu vergi dairesince reddedilen yükümlünün ise, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığı'na başvuru olanağı vardır. Düzeltme ve şikayet başvurusu yolları, vergilendirme işlemlerindeki belli sakatlıkların giderilmesini sağlamakta, uyuşmazlıkların yargı yoluna başvurulmadan önce idari merciler önünde çözümlenmesi ile hukuk devleti ilkesinin işlerlik kazanmasında etkili olmaktadır.

VERGİ HATASI

Kanunda vergi hatası, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmıştır.

Vergi hatalarına karşı yargı yoluna gidilebileceği gibi re’sen veya başvuru üzerine hatalar vergi dairesince düzeltilebilir.

Aynı Kanunun 117'nci maddesinde hesap hataları, 118'inci maddesinde ise vergilendirme hataları tek tek sayılarak belirlenmiştir.

Hesap Hataları

117. maddeye göre hesap hataları şunlardır;

  • Matrah hataları: Vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname, tekalif cetveli ve kararlarda matraha ait rakamların veya indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olmasıdır.
  • Vergi miktarında hatalar: Vergi nispet ve tarifelerinin yanlış uygulanması, mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış olması, birinci bentte yazılı vesikalarda verginin eksik veya fazla hesaplanmış veya gösterilmiş olmasıdır.
  • Verginin mükerrer olması: Aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınmasıdır.

Vergilendirme Hataları

118. maddeye göre vergilendirme hataları şunlardır:

  • Mükellefin şahsında hata: Bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınmasıdır;
  • Mükellefiyette hata: Açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınmasıdır;
  • Mevzuda hata: Açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır.
  • Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata: Aranan verginin ilgili bulunduğu vergilendirme döneminin yanlış gösterilmiş veya süre itibariyle eksik veya fazla hesaplanmış olmasıdır.

Yukarıda açıklanan vergi hatalarının bulunması durumunda hata düzeltme ve şikayet yoluna başvurulabilecektir.

HATA DÜZELTME BAŞVURUSU

Yukarıda açıklanan vergi hatalarından biriyle karşılaşan mükellefler, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilirler.

Vergi Usul Kanunu’nun 122. maddesinde bu talebin posta ile taahhütlü olarak gönderilmesinin uygun olduğu belirtilmiştir.

Vergi, resim ve harçların tarh, tahakkuk ve ödeme emri ile haciz işlemlerini de içeren tahsilat aşamalarında yapılan vergi hataları hakkında mükelleflerin 30 günlük ( ödeme emrine itirazda 7 günlük ) dava açma süresi içinde vergi mahkemesinde dava açmak suretiyle uyuşmazlığı yargı mercii önüne getirmek hakları bulunduğu gibi; önce düzeltme yoluna başvurmak suretiyle vergi hatasının giderilmesini yetkili makamlardan istemek, reddi halinde, gene dava açma sürelerine bağlı kalarak yargı yerlerine başvurmak hakları da bulunmaktadır. Ancak bu yolun sadece vergi hataları yönünden incelemeye tabi olacağı açıktır.

Mükellefin vergi dairesine gönderdiği vergi hatasının düzeltilmesi talebi, vergi dairesinin ilgili servisi bu talebi kendi görüşlerini de ekleyerek düzeltme merciine gönderir.

Düzeltme mercii talebi yerinde gördüğü takdirde, düzeltmenin yapılmasını emreder. Yerinde görmediği takdirde, bu durum düzeltmeyi isteyene yazı ile tebliğ olunur.

ŞİKAYET YOLU İLE MÜRACAAT

Vergi Usul Kanununun 124'üncü maddesinde, dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddedilenler, Maliye Bakanlığı'na başvurabilecekleri açıklanmış olup, bu hükümle, dava açma süresini geçirmiş mükelleflere, açık bir vergilendirme hatası varsa bu hatanın bir kez daha düzeltilmesini isteyebilme hakkı tanınmıştır.

Aynı maddenin devamında müracaat edilecek yerlerde gösterilmiştir. Buna göre; il özel idare vergileri hakkında valiliğe ve belediye vergileri hakkında belediye başkanlığına müracaat edilir.

Yukarıda belirtilen durumlar neticesinde düzeltme ve şikayet başvurusu, vergilendirme işlemleri için öngörülmüş olup, mükellefiyet tesis ve terkin talepleri ile buna bağlı olarak salınan vergi ve kesilen cezaların kaldırılması istemlerinin bu kapsamda değerlendirilmesi olanaklı değildir.[1] Bu durumda dava yoluna başvurulabilir.

VERGİ İADELERİNDE FAİZ

Vergi hataları sebebiyle mükelleflerden fazla ve yersiz tahsil edilen vergilerin iadesinde VUK 112. Maddeye göre faiz hesaplanması gerekmektedir.

Buna göre faiz hesaplanmasında; fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergiler, fazla veya yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması hâlinde müracaat tarihinden, diğer hallerde tahsil tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar hesaplanacak faiz ile iade edilecektir.[2]

İLGİLİ KARARLAR

Danıştay 4. Dairesinin bir kararında, vergisi daha önce tevkif yoluyla ödenmiş olan gelirlerin diğer gelirlerle birlikte beyan edildiği, bu şekilde fazladan ve mükerrer şekilde vergi ödenmesi vergi hatası kapsamında incelenip değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.[3]

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 2019/199 Esas 2019/483 Karar 03.07.2019 tarihli kararında aynı faturalar nedeniyle iki ayrı tarh işleminin yapıldığı sonucuna ulaşılmış ve bu husus vergi hatası olarak kabul edilmiştir. İlgili karar şu şekildedir; “Davacı tarafından ... Şirketinin düzenlediği faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirimlerden çıkarılması suretiyle pişmanlıkla verilen düzeltme beyannamelerine istinaden 2010 yılının Mart ila Mayıs ve Temmuz, Eylül ila Kasım dönemleri için katma değer vergisinin tahakkuk ettirilmesinden sonra, davacı hakkında aynı yıl için yapılan inceleme sonucunda, anılan mükellefin düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığından bahisle katma değer vergisi tarh edilerek, vergi ziyaı cezasının kesildiği hususu dikkate alındığında, aynı faturalar nedeniyle iki ayrı tarh işleminin yapıldığı sonucuna varılmıştır. İnceleme sonucunda tarh edilen katma değer vergisi açılan dava sonucunda kesinleşmiştir. Bu nedenle, pişmanlıkla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden verginin istenmesi halinde mükerrerlik ortaya çıkacak olup, bu husus, 213 Sayılı Kanun'un 117. maddesinde hesap hatası olarak belirtilen verginin mükerrer olması kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte bulunduğundan, dava konusu işlemi iptal eden ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.”1


[1] T.C. DANIŞTAY 3. DAİRE E. 2017/1374 K. 2020/1508 T. 17.3.2020

[2] Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

[3] ‘’Dava açma süresi geçtikten sonra, vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle Vergi Dairesine ve Maliye Bakanlığı'na yapılan düzeltme şikayet başvurularının yukarıda belirtilen niteliği karşısında, vergisi daha önce tevkif yoluyla ödenmiş olan gelirlerin diğer gelirlerle birlikte beyan edildiği, bu şekilde fazladan ve mükerrer şekilde vergi ödendiği şeklindeki davacı iddialarının vergi hatası kapsamında incelenip değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Buna göre, Vergi Usul Kanunu'nun vergilendirme hatası ile ilgili 116, 117 ve 118'inci maddeleri kapsamında incelenemeyeceği gerekçesiyle davayı reddeden Mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.’’ Danıştay Kararı - 4. D., E. 2009/6960 K. 2012/2112 T. 29.5.2012