Spor salonları hayatlarımızın bir parçası haline geldi. Ülkemizde merdiven altı diye tabir ettiğimiz spor salonlarından 5 yıldızlı otellerin içerisinde yer alan spor salonlarına kadar her seviyede ve kapasitede spor salonları faaliyet göstermektedir.
Faaliyet gösteren spor salonları yasal düzenlemelere tabi kılındı. Bu düzenlemelerde spor salonlarında bulunması gereken asgari koşullara yer verildi. Bu şekilde spor salonuna üye olan kişinin sağlıklı, güvenli ve bilinçli spor yapabilmesinin sağlanması hedeflendi.
Peki, Spor Salonu üyelerinin Spor Salonlarında başlarına gelen ya da gelebilecek olan kazalara ve tehlikelere karşı hangi hakları vardır?
Bu noktada ‘’SPOR SALONLARINDA MEYDANA GELEN BEDENSEL ZARARLARDA İŞLETENİN SORUMLULUĞU’’ nu hukuki sorumluluk türlerine göre incelememiz gerekmektedir.
Türk hukukunda hukuki sorumluluk türleri iki başlık altında düzenlenmiştir.
- Kusur Sorumluluğu (Haksız Fiil Sorumluluğu)
- Kusursuz Sorumluluk
Özel spor salonları üçüncü sınıf, ikinci sınıf, birinci sınıf ve birinci sınıf lüks olmak üzere 4 sınıfa ayrılmış ve bu salonların asgari koşulları belirlenmiştir. Bu koşulları sağlamayan salonlara yaptırım uygulanacağı öngörülmüştür.
Özel spor salonları talimatnamesinde;
- Odaların aydınlatma ve ısıtma sisteminin bulunması, ısısının en az 18 santigrat derecede olması,
- Spor salonunun bütün birimlerinin genel sağlığa uygun koşullar taşıması,
- Sporcuların can güvenliğine yönelik önlemlerin alınmış olması,
- Çalışma zemininin; spor dallarının özelliğine göre uygun malzemelerle kaplanmış olması,
- Çalışma alanında yaralanma ve kazalara yol açacak direk, sütun ve benzeri engelleyicilerin keskin kenarlarının ve sivri uçlarının darbeyi emici yumuşak malzemelerle kaplanmış olması zorunludur.
- Kullanım alanı 15 m² den az olmamak üzere; en az bir dinlenme salonu bulunması, dinlenme salonunun zemininin halı, parke ve benzeri maddelerle kaplanmış olması,
- Çalışma yapıldığı sürece duşların sıcak suyunun bulunması,
- Spor salonunda spor çalışmasının yapıldığı yerin ısısının 18 santigrat derecenin altına düşmemesi,
- Havalandırmanın yeterli düzeyde olması ve çalışma alanı sporcu sayısına göre yeterli düzeyde olması,
- Yeterli havalandırması olmayan yerlerde işletilecek salonlarda; mutlaka aspiratör veya fan tipi havalandırma, bodurum konumundaki salonlarda ise; mutlaka özel havalandırma donanımının olması,
- Yangın ve benzeri doğal yıkımlara karşı 2 adet yangın söndürme tüpü, 1 yangın çıkışı, 1 tehlikeli durum alarmı gibi araç ve donanımların bulundurulması,
- Spor salonunda yapılacak çalışma sırasında gürültü, kirlilik gibi nedenlerle çevrenin rahatsız edilmemesine yönelik her türlü önlemlerin alınmış olması, koşullarını yerine getirmeyen spor salonlarına yaptırım uygulanacağı öngörülmüştür.
Bu koşulları yerine getirmediği için üyenin zararına neden olan işletmenin sorumlu olduğu ve bu nedenle tazminat yükümlülüğünün doğduğunu söylemek yerinde olacaktır.
Spor Salonlarının Üyelere Antranör Hizmeti Sunması Yükümlülüğü ve Uygulamada Yaşananlar;
İşletmeler faaliyet alanlarında meydana gelen kazalar nedeniyle ortaya çıkan zararlardan hukuken sorumlu olmaktadır. Özel spor salonları üyelerinin sağlıklı bilinçli ve güvenli spor yapabilmesi için antranör hizmeti sunmakla yükümlüdür. Bu hizmeti tam anlamıyla sunmayan spor salonları meydana gelen bedensel zararlardan sorumlu olacaktır. Şöyle ki;
- Spor salonunda antrenörün gözetimi altında spor yapan üyenin bedensel zarar görmesi durumunda işletmenin ve antrenörün birlikte sorumluluğu gündeme gelecektir. Antrenör, üyenin seviyesine göre program oluşturmalıdır. Üyenin gelişimini takip etmeli ve üyenin programlarını bu gelişime göre revize etmelidir. Bu hizmet spor salonu üyeliği kapsamı dışında bırakılamaz. Bırakılması durumunda spor salonunun gerçekleşen sakatlıklardan sorumluluğu olacaktır. Antrenör, spor yapan üyenin yakınında bulunmalı, üyenin risk oluşturabilecek hareketlerinde müdahale edebileceği noktada yer almalıdır. Örneğin bench press hareketi oldukça riskli bir egzersizdir. Kolda meydana gelebilecek bir güç boşalması ve denge kaybında barın göğse düşerek üyenin ölümüne bile neden olabilir. Bu nedenle antrenör bench press yapan üyenin yanında yer almalıdır. Her an müdahale edebileceği pozisyonda bulunarak üyenin güvenliğini sağlamalıdır. Bu hizmet üyelik paketinin dışında ayrıca ücretlendirilemez. Personal trainer ücretlendirmesi nedeniyle Spor Salonu sorumluluktan kurtulamayacaktır. Bu gibi durumlarda ekstra personal trainer ödemesi yapmayan ve kendisiyle ilgilenmesi gereken spor salonu antranörlerinin başka üyelere personal trainer hizmeti vermesi nedeniyle spor yaparken sakatlanan üyelerin işletmeye karşı tazminat hakkı vardır.
- Spor salonu işletmeleri, üyelerinin sağlıklı ve bilinçli spor yapabilmelerini sağlamak adına federasyonca öngörülen nitelikte antrenörleri çalıştırmakla yükümlüdür. Antrenörler spor salonu işletmesinin tüm üyelerinin sağlıklı ve bilinçli spor yapabilmesinden aynı seviyede sorumlu olup personal trainer olarak sadece özel olarak hizmet almak isteyenlere hizmet veremez.
Antrenör Çalıştırma Zorunluluğu
- III. Sınıf salonlarda : En az bir tane II. veya III. kademe antrenör
- II. Sınıf salonlarda : En az bir tane II. veya III. kademe antrenör ve en az bir tane I. kademe yardımcı antrenör.
- Sınıf salonlarda : En az bir tane III. kademe antrenör ve en az iki tane I. kademe yardımcı antrenör.
- Sınıf lüks salonlarda : En az bir tane III. veya IV. kademe antrenör, en az bir tane II. kademe antrenör ve en az iki tane I. kademe antrenör çalıştırılması zorunludur.
Spor Salonlarında Sakatlanan Üyeler Spor Salonlarına Dava Açarak Tazminat Alabilirler
Yargıtay 13. HD. 2015/13757E 2015/13756K.
"Davacı ailesi birlikte tatil yapmak için davalı tarafından çalıştırılan otele gittiğini, oğlunun otele ait spor salonunda spor yaparken gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle yaralandığını ileri sürerek 7000 dolar manevi tazimatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir."
Yargıtay 13. HD. 2017/9636E 2019/6435K.
"Davacı, üye olduğu spor salonunun sauna tahtasının kırılması sonucu yaralandığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı, maddi tazminat kapsamında tedavi nedeni ile hastaneye ödediği fatura tutarı ile ilaç masrafını da istemiştir. Ne var ki, mahkemece bu kalem ücretler değerlendirilmemiştir. Davacın hastane ve ilaç masrafı için yaptığı harcamalar yönünden davanın kabulü gerekirken bu hususların dikkate alınmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
Manevi tazminatın ve kapsamının taktiri hakime ait bir hak ve görevdir. Ancak hakim bu hak ve görevini yerine getirirken Medeni Kanun'un 4.maddesi hükmünü de gözetmek suretiyle hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalarak tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmek suretiyle makul bir tazminata hükmetmelidir. Mahkemece, olayın oluş şekli gözetilerek, manevi tazminatın hakkaniyet ölçülerine göre mevcuttan fazla verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir."
Av. Akif Çimen