TIBBİ MÜDAHALE NEDİR?

Türk hukukunda tıbbi müdahale kavramının tanımlandığı yasal düzenlemelerden bir tanesi Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesidir[1]. Tıbbı müdahale, bu sözleşmenin Açıklayıcı Raporu’nun 29. paragrafında “Müdahale terimi, tüm tıbbi hareketleri, özellikle önleyici bakımı, teşhisi, tedaviyi, rehabilitasyonu veya bu kapsamdaki araştırmaları kapsayacak kadar geniş anlaşılmalıdır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Tıbbi müdahale için yine Biyotıp Araştırmalarına İlişkin İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesine Ek Protokolü’nün[2] 2. maddesinin 3. fıkrasında “bir fiziksel müdahaleyi ve ilgili kişinin psikolojik sağlığı açısından risk taşıyan herhangi bir müdahaleyi” şeklinde düzenlenmeye yer verilmiştir.

Tıbbi müdahale kavramından söz edilen bir diğer düzenleme ise Hasta Hakları Yönetmeliğidir[3]. HHY’de[4] tıbbi müdahale, tıp mesleğini icraya yetkili kişiler tarafından uygulanan, sağlığı koruma, hastalıkların teşhis ve tedavisi için ilgili meslekî yükümlülükler ve standartlara uygun olarak tıbbın sınırları içinde gerçekleştirilen fizikî ve ruhî girişim olarak tanımlanmıştır[5].

Yargı kararlarında da tıbbi müdahale tanımına yer verilmiştir[6].

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu[7] tıbbi müdahaleyi “Doktorla hasta arasındaki ilişki yönünden olay ele alındığında ise; ilişkide memur olan doktor görevini yaparken bir takım idari kurallarla bağlıdır ve bu bağlılık hastayı tedavi zorunluluğunun kişinin rızasını gerektirmediği tıbbi el atmalar (zorunlu aşı gibi ya da aids hastalığında olduğu gibi kamu sağlığının gerektirdiği hallerde) ve tıbbi el atma ve yardımı gerektirmeyen rapor düzenlenmesi gibi hallerde söz konusudur” şeklinde tanımlamıştır.

Bu kararlar arasında en kapsamlı tanım Anayasa Mahkemesi tarafından yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi[8] tıbbi müdahaleyi “hastalıkların teşhisi, tedavisi veya önlenmesi amaçlarına yönelik olarak tıp mesleğini icraya yetkili kişiler tarafından gerçekleştirilen faaliyetler” olarak tanımlamıştır.

Yine öğretide tıbbi müdahale için birbirinden farklı pek çok tanımlama yapılmıştır[9].

AYAN[10], tıbbi müdahaleyi, “icraya yetkili bir kişi tarafından doğrudan doğruya ya da dolaylı tedavi amacına yönelik olarak gerçekleştirilen her türlü faaliyet” şeklinde tanımlamıştır.

BAYRAKTAR[11], tıbbi müdahaleyi, “hastalıklardan korunma tedbirlerini, hastalığı belirlemeye yönelik teşhisi, dar anlamdaki tedaviyi ve hastalıktan sonraki bakımı da kapsayacak şekilde aşı, laboratuvar tahlilleri, klinik muayene, cerrahi müdahaleler ile hastanın gözetim altında bulundurulması ile ruhsal hayatının düzenlenmesi eylemler” şeklinde tanımlamıştır.

AŞÇIOĞLU[12], tıbbi müdahale terimi yerine tıbbi yardım ve tıbbi el atma terimlerini kullanmaktadır.

YAVUZ İPEKYÜZ[13], tıbbi müdahaleyi, tıp mesleğini icraya yetkili kişiler tarafından doğrudan veya dolaylı tedavi amacı güden her türlü faaliyet şeklinde tanımlamıştır.

ŞENOCAK[14], tıbbi müdahale, “fiziksel ya da psikolojik nitelikteki hastalıkları, acıları, hastalık niteliğini taşımayan fiziksel a da psikolojik bozuklukları, yine hastalık niteliğini taşımayan şikayetleri önlemek, teşhis etmek, iyileştirmek ya da bunların etkisini hafifletmek amacıyla insan vücuduna yapılan her türlü eylemdir.”

HAKERİ[15] , tıbbi müdahale, insan üzerine tıp biliminin uygulanması ile bağlantılı olarak yapılan her türlü müdahalelerdir.

ÇİLİNGİROĞLU[16], tıbbi müdahale, “resmi ehliyetli kişiler tarafından kişinin yaşamını, sağlığını, cismani bütünlüğünü tehdit eden fiziksel, ruhsal anomalilerin teşhisi ve tedavisi, önlenmesi veya nüfus planlaması amaçlarına yönelik olarak tıp biliminin genellikle kabul edilen kurallarına ve teknik gerekliliklerine uygun gerçekleştirilen girişimlerdir.”

Yapılan tanımların her biri tıbbi müdahalenin kapsamının ve özelliklerinin belirlenmesi hususunda oldukça doyurucu nitelikte olsa da tarafımızdan tıbbi müdahalenin tanımının yapılması gerekmiştir.

Öğretideki tüm tanımlar ışığında kanaatimizce tıbbi müdahale, yetkili kurum ve kuruluşlarda, tıp mesleğini icraya yetkili kişiler[17] tarafından tıp standartlarına uygun olarak gerçekleştirilen; iyilik halinin sağlanması, korunması ile devamının takibi amacıyla yapılan ve doğrudan ya da dolaylı tedavi amacı güden her türlü faaliyettir.

Görüleceği üzere tıbbi müdahale kavramının tanımı, teşhis ve tedavi faaliyetlerini de içerisinde barındırmaktadır. Teşhis, bir kişide var olup olmadığı araştırılan hastalığa ilişkin tespitleri içeren tıbbi faaliyetlerdir[18]. Tedavi ise konulan teşhis doğrultusunda tespit edilen, hastalık[19] sayılan bozuklukların ortadan kaldırılması veya eksiltilmesi amacı ile hastalık sonrası bakım sürecini içine alan bir kavramdır[20]. Tıbbi müdahale teşhis ve tedavi kavramlarını kapsar; ancak bunlardan ibaret değildir. Klasik anlayışta tıp, doğrudan şifa verme, tedavi etme amacı taşıyan bir bilim ise de bazı tıbbi müdahalelerin doğrudan değil dolaylı olarak bu amacı taşıdığı aşikardır.

Av. Mahinur ARPACIOĞLU ÇİMEN

 

 


[1]     RG. T. 20.04.2004, S. 25439; Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi çalışmamızın devamında “Biyotıp Sözleşmesi” olarak anılacaktır. Bu sözleşme ülkemizde RG. T. 03.12.2003, S. 5013 kanunla iç hukuk düzenlemesi haline getirilmiştir.

[2]     RG. T. 11.06.2011, S. 27961 (Mükerrer); Biyotıp Araştırmalarına İlişkin İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesine Ek Protokol çalışmamızın devamında “Biyotıp Araştırmaları Ek Protokolü” olarak anılacaktır.

[3]     RG. T. 01.08.2005, S. 28994; Hasta Hakları Yönetmeliği çalışmamızın devamında “HHY” olarak anılacaktır.

[4]     HHY m. 4/g.

[5]     HHY’den farklı olarak RG. T. 14.04.1928, S. 1219 Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 3. maddesinde de tıbbi müdahale terimi kullanılmış; ancak bu terim tanımlanmamıştır. Bu kanun çalışmamızın devamında “TŞSTİDK” olarak anılacaktır.

[6]     Dan. 15. D. T. 10.03.2016, E. 2015/8936, K. 2016/1604: “Tıbbi standart kavramı ile, tıp ilminin genel olarak tanınıp kabul edilmiş meslek kuralları kastedilmektedir. Tıbbi standart ihlali değişik şekillerde gerçekleşebilir; teşhis, tedavi (endikasyon eksikliği, yanlış tedavi yönteminin seçimi) ve müdahale sonrası bakım yönetimi bunlardan bazılarıdır.”. Yarg. 4. HD. T. 07.03.1977, E. 1976/6297, K. 1977/2541:Hekim, tababeti yerine getirirken, tıbbı uygularken kişinin yaşamasını düzenlemek, sağlığını sağlayabilmek amacıyla çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu faaliyetler hastalığın teşhisi, gerekli ilaçların verilmesi, cerrahi müdahalelerin yapılması, hastalığın devamlı olarak gözetilmesi, gerektiğinde yan etkili tedavi yollarına, yeni usullere başvurulması gibi çeşitli konuları kapsamaktadır.” şeklinde tanımlamalara yer verilmiştir. Bu kararlarda tam olarak tıbbi müdahale tanımlanmamış, bir nevi tıbbi müdahalenin standartları belirlenmiştir.

[7]     Yarg. HGK, T. 26.09.2001, E. 2001/4-595, K. 2001/643:

[8]     AYM Kararı T. 11.11.2015, E. 2013/1789 (RG. T. 24.12.2015, S. 29572).

[9]     Tıbbi müdahalenin öğretide yapılan diğer tanımları için bkz. SAVAŞ, Halide “Yargı Kararları Işığında Hekimin Sorumluluğu”, Sağlık Hukuku Kurultayı 1-3 Kasım 2007, Ankara 2009, s. 178; GÖKCAN, Hasan Tahsin, Tıbbi Müdahaleden Doğan Hukuki ve Cezai Sorumluluk, Ankara 2014, s. 43; YAVUZ İPEKYÜZ, Filiz, “Hekimin Tazminat Sorumluluğu”, DÜHFD, C. 20, S. 33, Diyarbakır 2015, s. 21; GÜRELLİ, Nevzat, “Hukuk Açısından Cerrahi Müdahalenin Sınırları” İÜHFM, C. 45-47, S. 1-4, İstanbul 1982, s. 270-271; KILIÇOĞLU, Mustafa, “Yargı Kararları Işığında Doktorun (Hekimin) Tıbbi Müdahaleden Doğan Hukuki Sorumluluğu”, THD, S. 4, Aralık 2006, s. 17; TANERİ, Gökhan, Hasta Hakları, Ankara 2014, s. 39; TÜRKMEN, Ali, Hasta ve Hekim Hukuku, Samsun 2009, s. 35; ÖZAY, Merter, Estetik Amaçlı Tıbbi Müdahalelerde Hekimin Hukuki Sorumluluğu, Ankara 2006, s. 20; ERMAN, Barış, Tıbbi Müdahalelerin Hukuka Uygunluğu, İstanbul 2003, s. 27; YILMAZ, Battal, Açıklamalı - İçtihatlı Hekimin Hukuki Sorumluluğu, Ankara 2017, s. 2; ERSÖZ, Kürşat, “Tıbbi Müdahale Kavramı ve Tıbbi Müdahalenin Hukuka Uygunluğunun Şartları”, THD, C. 5, S. 45, İstanbul 2010, s. 45; SARITAŞ, Hatice, Hasta Hakları Açısından Hekim Sorumluluğu, Ankara 2005, s. 18.

[10]   AYAN, Mehmet, Tıbbi Müdahalelerden Doğan Hukuki Sorumluluk, Ankara 1991, s. 5

[11]   BAYRAKTAR, Köksal, Hekimin Tedavi Nedeniyle Cezai Sorumluluğu, İstanbul 1972, s. 5

[12]   AŞÇIOĞLU, Çetin, Tıbbi Yardım ve El Atmalardan Doğan Sorumluluk: Doktorların Devletin Ve Özel Hastanelerin Sorumluluğu, Ankara 1993, s. 7;

[13]   YAVUZ İPEKYÜZ, Filiz, Türk Hukukunda Hekimlik Sözleşmesi İstanbul 2006, s. 22;

[14]   ŞENOCAK, Zarife, “Küçüğün Tıbbi Müdahaleye Rızası”, AÜHFD, C. 50, S. 4, Y. 2001, s. 66

[15]   HAKERİ, Hakan, Tıp Hukuku, Ankara 2019, s. 50:

[16]   ÇİLİNGİROĞLU, Cüneyt, Tıbbi Müdahaleye Rıza, İstanbul 1993, s. 15

[17]   TŞSTİDK hekimler için m. 1, m. 2 ve m. 3’te, diş hekimleri için m. 29 ve m. 30’da, sağlık memurları için m. 3’te, ebeler için m. 47’de, hastabakıcı ve hemşireler için ise m. 68’de mesleğin icrası için yetkili olma kriterleri belirlemiştir; RG. T. 31.01.1953, S. 8323 Türk Tabipler Birliği Kanunu 1. maddesinde hekimlerin yetkili olma kriterleri düzenlenmiştir. Bu kanun çalışmamızda “TTBK” olarak anılacaktır.; RG. T. 19.02.1960, S. 10436 yürürlüğe giren Tıbbi Deontoloji Nizannamesi 2. maddesinde hekim ve diş hekimleri için yetkili olma kriterleri belirlenmiştir. Bu kanun çalışmamızda “TDN” olarak anılacaktır.

[18]   BADUR, s. 27.

[19]   Hastalık kavramına ilişkin yapılan tanımları için bkz. DEMİR, Mehmet, Hekim ve Hastane Yönünden Tıbbi Sorumluluk Hukuku, Ankara 2018, s. 75-77: Yazar hastalık kavramını “Genel anlamda hastalık, beden veya zihinde meydana gelen ve işlevsel bozukluğa yol açan belli bir anormal durumu açıklar.” şeklinde açıklamaktadır.

[20]   HAKERİ, Tıp Hukuku, s. 48; GÜRELLİ, s. 271; ÖZDEMİR, Hayrunnisa, Sağlık Hukuku Alanında Teşhis ve Tedavi Sözleşmesi, Ankara 2017, s. 38; ÖZTÜRKLER, Cemal, Hukuk uygulamasında Tıbbi Sorumluluk, Teşhis, Tedavi ve Tıbbi Müdahaleden Doğan Tazminat Davaları, Ankara 2006, s. 19.

 

www.eduhukuk.com internet sitesinde yer alan bütün makelele ve içeriklerin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden veya EDU HUKUK’un izin alınmadan kısmen ya da tamamen kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayımlanması ve dağıtılması yasaktır. Hak ihlalinde bulunanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.